Türkiye Büyük Millet Meclisi, PKK’nin tutuklu liderinin silahsızlanma çağrısıyla başlatılan süreci çevreleyen müzakerelerin ana adresi olacak. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, 10 Mart’ta yaptığı konuşmada, “TBMM, Türkiye’nin tüm zorluklarının ele alındığı kurumdur. Dolayısıyla bu konu, parlamentodaki siyasi partilerin birleşik duruşuyla çözülecektir” dedi. Ayrıca, gerekirse sürecin şeffaf, açık ve iyi niyetle yürütülmesini sağlamak için bizzat devreye gireceğini ve parlamentonun bu konudaki sorumluluklarını yerine getireceğini vurguladı.
Bu açıklama, PKK terör örgütünün tutuklu lideri Abdullah Öcalan’ın gruba silah bırakma çağrısı yapmasının ardından geçen ayın sonlarında başlayan bir sürecin ortasında geldi. Öcalan’ın çağrısının ardından PKK tarafından 1 Mart’ta ilan edilen tek taraflı ateşkes geldi. Kurtulmuş, “Siyasi manzaranın makul ve pragmatik bir yaklaşımda birleşeceğine ve tüm tarafların bu konuyu hızlı ve kesin bir çözüme ulaştırmak için görevlerini yerine getireceğine inanıyorum” diye ekledi.
Meclis başkanı ayrıca Öcalan’ın çağrısının iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) anayasa reformu çabasıyla bağlantılı olduğu iddialarını kesin bir dille reddederek, bu tür iddiaları tamamen asılsız olarak nitelendirdi. “İmralı süreci ile anayasa değişikliği çabaları arasında hiçbir bağlantı yoktur. Biz, İmralı ile ilgili herhangi bir adım atılmadan çok önce, yani 28. parlamento döneminin ilk gününden itibaren anayasa reformu üzerinde çalışmaya başladık, neredeyse bir veya bir buçuk yıl önce.”
Kurtulmuş, “Bunlar farklı konular ve karıştırılmamalı” diye iddia etti. Kurtulmuş, geçen yıl AKP’nin uzun süredir devam eden yeni anayasa önerisiyle ilgili görüşmelere öncülük etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’si uzun zamandır mevcut tüzüğü 1980 askeri darbesinden kaynaklandığı için eleştiriyor. Ancak, iktidar bloğunun teklifi ilerletmek için gerekli parlamento çoğunluğuna sahip olmaması nedeniyle çağrı engellerle karşı karşıya.
Anayasa reform sürecine değinen Kurtulmuş, odaklanılacak dört temel alanı özetledi. “Birincisi, yeni anayasanın merkezinde olması gerektiğine inandığım temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve yeniden yorumlanmasıdır.” İkincisi, yargının yapısı ve işleyişi kapsamlı bir inceleme ve iyileştirme gerektiriyor. Üçüncüsü, cumhurbaşkanlığı sistemi bağlamında, cumhurbaşkanının yetkileri, görevleri ve sorumlulukları açıkça tanımlanmalıdır. Son olarak, parlamentonun yargı yetkisi, sorumlulukları ve işlevleri açıkça belirtilmelidir. Kurtulmuş, “Bu şüphesiz karmaşık ve zorlu bir çaba olsa da, anlamlı bir ilerleme kaydedeceğimizden eminim.” diye sözlerini tamamladı.
